6 Şubat depremi sonrasında Türkiye Psikiyatri Derneği ile yaptığımız çalışmaların yanı sıra, evini ve yakınlarını kaybetmiş çocuklar ve ailelerle yaptığım görüşmeler ve deprem sonrası ruhsal sorunları olan kişilerin tespiti ve tedavileri için, dernekte yürüttüğümüz çok sayıda seminer ve çalışmamız oldu. Deprem bölgesinde bulunabilen meslektaşlarımıza süpervizyon desteği sağladık ve vaka çalışmaları yürüttük. Evlerini ve yakınlarını kaybetmiş ve İstanbul’da ikamet etmek zorunda kalan 25 kişilik bir grup çocuğun ve ailelerinin ilk psikiyatrik müdahalelerini ve ruhsal sağlık süreçlerinin sorumluluğunu aldık. Dört psikolog arkadaşımla birlikte bir ekip oluşturduk. Bireysel olarak değerlendirdiğimiz çocukların ve ebeveynlerin bir kısmını grup çalışmaları ile takip ettik. Grup çalışmalarının, birlikte aynı acıları paylaşan çocukların iyileşmesinde ne kadar etkili olduğunu gözlemledik.

Hepimizi etkileyen, deprem bölgesinde yakınlarını ve evlerini kaybetmiş olan ve travmatik etkiler nedeniyle yoğun kaygı, depresyon, akut stres tepkileri, yas süreci, uyku ve yeme bozuklukları deneyimleyen çocuk, ergen ve erişkinlerin tedavilerini sağlamaya çalıştık. Ebeveynlerini kaybetmiş olan çocukların ve onlara bakım veren kişilerin bizlere güvenmesi ve birlik duygusu içinde oluşturduğumuz bireysel ve grup terapisi seanslarının, acıları dindirmede ve yaraları iyileştirmede etkili olduğunu görmek bizleri çok sevindirdi.

Çocuklarla ve özellikle çocukların yaşadığı travmatik olayların yol açtığı ruhsal belirtiler ile çalıştığım bir psikoterapi türü olan Sandplay (Kum Oyunu Terapisi) terapisi, çocuklar tarafından çok ilgi gördü. Dört psikolog arkadaşımla birlikte yürüttüğümüz çalışmalar, grup çalışmaları ve bu çalışmaları değerlendirdiğimiz toplantılar, günler ve gecelerce devam etti. Ayrıca bizlere eşlik eden ve doğal afetlerdeki grup psikoterapi deneyimlerini paylaşan Uluslararası Sandplay Terapi Grubu (ISST)’ndaki sandplay terapisti arkadaşlarıma da çok teşekkür ederim.